18 Ocak 2013 Cuma


Yaşamdaki detaya bu kadar önem veren Osmanlı insanının elbette mücevhere de derin bir saygı duyması, inceliklerine emek vermesi çok doğal. Dolayısıyla mücevher ustalarının kıymeti de ayrıydı. Osmanlı sarayında kuyumcular, "ehl-i hiref" denilen ve el sanatlarıyla uğraşanların oluşturduğu zümrelerden biriydi.

Sarayda kuyumcular, bir ustanın yanında çıraklıktan başlayarak zaman içinde kalfa ve usta olarak yetişirdi. Topkapı Sarayı'nın Orta Kapısı ile Akağalar kapısı arasında kalan, Bîrun denilen bölümde yaşamaktaydılar. En kıdemlilerine "kuyumcu başı" denirdi. Osmanlı kuyum işlerinin başında padişahların saray atölyelerine ve kuyumculara yaptırdıkları en değerli eserler gelmektedir ki bunlar arasında Kâbe'ye gönderilmek üzere yapılanlar, Hırka-i Saâdet için yapılanlar ve padişahların kendileri için yapılanları sayabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder